Montag, 22. Oktober 2012

Erdoğan, çıldırdın mı sen?

Cinnet geçiren bir saldırgana açık mektup
Erdoğan, çıldırdın mı sen?
Çok saygıdeğer ekselans, bütün Türklerin ve zamanların en büyük Başkomutanı’na!
Gerçekten tamamen çıldırdın mı? Hakikaten Telaviv delisi Netanyahu ile kim Üçüncü Dünya Savaşı’nı çıkaracak diye yarışa mı girmek istiyorsun? Türk ekonomisini son on yılda geliştirip naçizane bende bile oluşan itibarını, hepsini askeri harekâtınla yıkmak mı istiyorsun?
Ne oluyor sana? İki yıl önceye kadar İsrail’i Gaze’daki savaş ve işgal politikaları dolayısıyla saygıyı hakeden bir şekilde eleştiriyordun. Ama 2011 baharından, Libya’dan bu yana taraf değiştirdin, “Kaddafi rejimine” (Hey “Erdoğan rejimi” mi yazsam acaba?) karşı saldırıyı destekledin ve şimdi Suriye’ye karşı en ön cephedesin. Seni böyle davranmaya iten ne? Yeni Osmanlı rüyası mı? Ya da birisi bu iş için sana para mı veriyor? Gülen efendi mi?
Dikkatini çekerim Erdoğan, Osmanlının katıldığı son savaş olan Birinci Dünya Savaşı’nda imparatorluk çökmüş, Atatürk ancak mevcut Türkiye topraklarını kurtarabilmişti. İkinci Dünya Savaşı’nda doğru yapıp dışarıda kaldınız. Niye üçüncüsünde dörtnala halkını yok olmaya götürüyorsun? Yoksa Sam amca ve Bibi Netanyahu’nun sizi kurtaracağını mı düşünüyorsun?
Şimdi niye heyecanlanıyorum? 3 Ekim’den bu yana Suriye’yi topçu ateşine tutuyorsunuz. Daha önce orada korku ve dehşet yaratan teröristleri silahlandırdınız. Sınır şehirleriniz teröristlerin askeri kamp alanları oldu. Dün gece de Moskova’dan gelen bir Suriye yolcu uçağını askeri malzeme taşıdığı için inişe zorlayarak, kafalara bir tokmak indirdin. Bu kadar iki yüzlü olunabilir mi? Tonlarca yüksek teknolojili askeri malzemeyi teröristlere veriyor, sonra da sivil bir uçakta sivil yolcuların bavullarında elbombası olarak kullanabilecekleri  traş makinelerini arıyorsunuz. Vahşi Batı’da mıyız? Sanırım böyle bir şey daha önce olmadı.
Almanya’da bir Türk yolcu uçağını inişe zorlasak. Gümrük memurları da vatandaşlarınızın Almanya’ya bir şeyleri kanunsuz soktuğunu tespit etse. Alman hükümeti de bunların ülke güvenliğini tehdit ettiğini iddia edip sizi, büyük kumandan efendiyi mi sorumlu tutmalı? BM Güvenlik Konseyi’ni olağanüstü toplantıya mı çağırmalı? Ve bir kaç kere, savunma amacıyla sınır ötesinden topçu ateşi mi açmalıyız? Hiç merak etme, size çok yakın, hemen köşede bir kaç savaş gemimiz var. Ne? Olmaz mı? Bunu uluslararsı hukuka aykırı bir saldırganlık olarak mı görüyorsun? Ama Suriye’ye karşı sen de tam böyle davranıyorsun.
Bildiğim kadarıyla halkın savaş istemiyor. Milletine, Türklere kulak ver. Aklın ve barışın yoluna dön. Türk milleti büyük tarihiyle büyük bir millet. Türk milleti başına büyük bir önderi hakediyor. Yabancıların parası veya delice hayalleriyle kendini baş kumandan sanan birini değil.
Jürgen Elsässer, 11.10.2012, Elsässer’in Sayfası,(http://jürgenelsässer.worldpress.com)
www.Compact-magazin.com   (Çeviri: A. Çorum)

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen